Liyakat bir işi layığı ile, yaraşır şekilde yapmaktır. Peki öyleyse bir aile şirketine ne yaraşır? Konu aile şirketleri ise, amaç o şirketin nesiller boyu sürmesi ve sadece aileye değil, aynı zamanda paydaşlarına, çalışanlarına ve ülkesine yıllarca fayda sağlamasıdır.
Aile şirketlerinde liyakat dendiği zaman ilk olarak akla gelen o şirket çalışanlarından önce aile bireyleridir. Öyle ya, bir şirketin çalışanlarını seçebiliyorsunuz ama aile bireylerini seçmek genelde pek mümkün olmuyor. Ama yine de bu konuda yapılabilecek bir şeyler, belki de pek çok şey var.
Her şeyden önce sürekli tekrarladığım bir konu var. Eğer evladınıza bırakacağınız bir servetiniz ya da düzeniniz yoksa çocuğunuzu iyi yetiştirmelisiniz, yok eğer varsa çok daha iyi yetiştirmelisiniz. Açıkçası aile şirketlerindeki gençlerin kuvvetli eğitimi öncelikle o aile için, sonra da vatani bir görev. Zira o şirketleri yükseltip ileri götürecek olanlar o gençler. İşte liyakat konusunun da ilk başladığı nokta burası.
Yazları ailelerinin yanında çalışmaları, dünyayı gezip görme imkanına sahip olmaları ve nice pek çok daha olanak o gençlerin eğitimine önemli katkılar sağlar. Hatta şöyle düşünün, o şirketlerin çoğunun böyle güçlü eğitim almış aile dışı gençleri profesyonel olarak işe alabilmeleri çoğu zaman mümkün olamamaktadır.
Durum böyle olunca da neden sonraki nesillerin aile şirketleri için önemli insan kaynağı olduğu sanıyorum daha net anlaşılabiliyordur.
Aile şirketleri için aile bireyleri çok önemli insan kaynağıdır. O şirketin de gücü gençlerin güçlü bir eğitim almalarına olanak sağlar. Tabi ki en güzel okullarda okumak eğitime önemli katkı sağlasa da burada eğitimi sadece okul ile sınırlı görmemek gerekir.
İşte bu değişim ve adaptasyon içerisinde hangi aile bireyinin gelecekte şirkete ne katkı sağlayacağını bilemeyiz. Bundan dolayıdır ki her bireyden şirkete aynı ölçüde ve aynı biçimde fayda sağlamasını bekleyip, liyakati bu düzeyde değerlendirmek son derece yanlış olur. Bir birey işin üretim tarafında iken, bir diğeri satış, Ar-Ge ya da belki de dışarıda halkla ilişkiler kısmında olabilir.
Atalarımız birlikten kuvvet doğar derken sanırım herkes işin aynı tarafından tutsun demek istememiş olsa gerek. Yeter ki şirket faydası için çalışılıyor olsun ve profesyonelce ele alınsın. İşte o zaman aile bireylerinin söz konusu aile şirketi için liyakatinden söz edilebilir
