Aile şirketini yönetmek, bazen ip cambazlığı yapmak gibidir; bir yanda işin başarıya ulaşması için emek harcarken, diğer yanda aile bağlarını korumak için özen göstermelisiniz. Bu denge bozulduğunda, hem şirket hem de aile ilişkileri zarar görebilir. İşte bu nedenle, aile şirketi yönetimi adeta bir sanattır. Peki, siz aile şirketinizde hangi zorluklarla yüzleşiyorsunuz? İşin içinde akrabalar, ortak kararlar, kuşak çatışmaları gibi çok boyutlu dinamikler varsa, size iyi haberlerimiz var; bu yolculuğu daha sağlam bir zeminde sürdürmeniz mümkün. Öncelikle sorunun kaynağını çok iyi anlamalı, sorunu tanımlamalısınız.
Aile Şirketlerinde Sorun Analizi ve Çözüm Yöntemleri
Her şeyden önce, bir sorunun çözümüne ulaşmanın ilk adımı onu doğru tanımlamaktan geçer. Çoğu aile şirketinde, problemler yüzeyde beliren krizlerden çok daha derinlere dayanır. Örneğin, müşteri kaybı veya finansal sıkıntı gibi görünen sorunlar, aslında aile üyeleri arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklanabilir. Bir aile şirketi ile çalıştığımızda, biz ilk olarak bu tür derin sebepleri analiz ederiz. Zamanında bir aile patronuyla yaşadığımız deneyimi hatırlıyorum; işin içinde kuşak farkı nedeniyle farklı beklentiler vardı. Sorunun aslında iş stratejisinden değil, yönetim tarzları arasındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını fark ettik. Bu durumun çözümü, karşılıklı saygıya dayalı bir iletişim köprüsü kurmaktan geçti.
Aile ve İş İlişkilerini Dengede Tutmak
Aile bağları, iş ilişkilerinin önüne geçebiliyor. Bu durum, aile şirketi yönetiminde özellikle karar alma süreçlerinde duygusal tepkilerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. İşe odaklanmak zorlaştığında, dengeli bir sistem kurmak öncelikli hale gelir. Biz bu tür durumlarda, aile üyelerine iş ile aile arasındaki profesyonel sınırları çizme konusunda yardımcı oluruz. Örneğin, geçmişte çalıştığımız bir şirkette baba ve oğul işin başındaydı, ancak iş kararlarını sık sık aile sofralarında tartışıyorlardı. Bu durum hem iş verimini düşürüyor hem de aile içi ilişkileri zedelemeye başlıyordu. Ortaya koyduğumuz çözüm; aile içi iş konularının her an her dakika değil, belirli bir toplantı düzenine göre ele alınması ve iş ile özel hayatın ayrı tutulması yönünde oldu.
Aile Şirketlerinde Yönetim ve Görev Dağılımı
Çoğu aile şirketinde roller belirgin değil; herkes her şeye karışabiliyor ya da belirli kişilere fazla yük binebiliyor. Birçok aile şirketi ile çalışırken gördük ki, rollerin net bir şekilde tanımlanması işi kolaylaştırıyor. Sıklıkla karşılaştığımız bir durum, aile şirketlerinde kardeşler arasındaki belirsiz görev dağılımıdır. Bu belirsizlik, kimin hangi sorumlulukları üstlendiğini sorgulamaya neden oluyor. Çözüm olarak, her bir aile üyesinin güçlü yönlerini belirleyip görev tanımlarını buna göre yapmak gerekiyor. Böylece herkes kendi uzmanlık alanında ilerleme kaydedebiliyor. Aile şirketlerinde yönetim sistemi kurarken hangi adımlara dikkat ediyoruz merak ediyorsanız şu yazıya göz atabilirsiniz.
Kuralların ve Politikaların Belirlenmesi
Aile şirketlerinde kurallar genelde esnektir. Ancak belirli bir düzene ulaşmak için bazı kuralların net bir şekilde tanımlanması şarttır. Aile üyeleri arasında “o benim kardeşim, hallederiz” gibi yaklaşımlar yerine, şirketin sürdürülebilirliğini düşünerek hareket etmeleri gerekiyor. Aile şirketlerinde sıkça karşılaştığımız bir durum, işe giriş-çıkış saatlerinin bile net olmamasıdır. Bu durum hem iş disiplinini bozuyor hem de çalışanlarda bir belirsizlik yaratıyor. Böyle durumlarda önerdiğimiz çözüm, şirkete dair kuralların aile üyeleri dahil herkes için geçerli olmasını sağlamaktır. Şirket içinde net politikaların belirlenmesi, bu kuralların herkes tarafından kabul edilmesini sağlamak gerekiyor.
Kuşaklar Arası İletişim ve Güçlü Bir Liderlik Geliştirme
Aile şirketlerinde kuşaklar arasındaki çatışmalar sıkça yaşanır. Bu durum, değişime direnç göstermeye veya risk almaktan kaçınmaya yol açar. Genç nesil yenilikçi çözümler ararken, eski nesil geleneksel yöntemlerde ısrar eder. Bu tür çatışmaların çözümünde, her iki kuşağın birbirini anlaması için bir takım envanter çalışmalarının yanında mentorluk ve eğitim programları çok faydalı oluyor. Örneğin bir aile şirketinde, babanın oğluna güvenmekte zorlandığını ve oğlun kendini ifade edemediğini görebiliyoruz. Burada her iki taraf için bahsettiğim çalışmaları yaparak onların iletişim kurmalarını ve birbirlerinin bakış açısını anlamalarını sağlıyoruz. Sonuç olarak, genç lider kendini daha özgüvenli hissediyor ve şirketin yönetiminde etkili roller alabiliyorlar.
Geleceğe Yönelik Planlama ve Strateji Belirlemek
Aile şirketlerinde geleceğe yönelik net bir plan yapılmadığında, şirketin sürekliliği tehlikeye girer. Biz, çalıştığımız her aile şirketine geleceğe yönelik bir strateji belirlemenin önemini vurgularız. Bu, sadece finansal hedeflerle sınırlı kalmaz; aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirlik ve gelecek nesiller için bir vizyon yaratmayı da kapsar. Bu durumu pek çok kez gözlemliyoruz. Örneğin, bir şirketle yaptığımız çalışmada aile üyeleri kısa vadeli karlara odaklanırken, şirketin uzun vadeli sürdürülebilirliğini ihmal ediyordu. Bu noktada devreye girip, sürdürülebilir bir büyüme stratejisi hazırladık ve onların uzun vadeli hedeflerini netleştirmelerine yardımcı olduk. Stratejik planlama için daha fazla detay merak ediyorsanız şu yazıya göz atabilirsiniz.
Sürekli Gelişim ve Uyum Sağlama
Değişim her zaman olacak. Zaman aktığı sürece olacak. Önemli olan, aile şirketlerinin bu değişime ayak uydurabilmesidir. Daha önceki yazılarımda Nokia örneğini vermiştim. İster teknolojik bir dönüşüm, ister yeni bir pazara açılma olsun, sürekli gelişim sağlamak her daim avantaj yaratır. Bu nedenle yeniliklere açık olmak, değişime ayak uydurmak önemlidir.
Aile şirketi yönetmek, iş dünyasında bir yolculuğun en samimi, en zorlu ama bir o kadar da ödüllendirici hali. Bu yolda karşılaşılan her sorun, doğru adımlar atıldığında geleceğe güvenle ilerleyen bir yapıya dönüşür. Belki de yıllardır ‘başka bir yol var mı?’ diye düşündüğünüz her konu, işinize ve ailenize yeni bir bakış açısı kazandırabilir. Unutmayın, çözüm her zaman bir adım ötenizde – sadece o adıma cesaretle yürümek gerekiyor.
Aile şirketlerinde kalıcı başarı hakkında yazdığım şu yazıya da mutlaka bakmanızı öneririm.
Sevgiler
Tunç Vidinli