Vestel CEO’sunun Ramazan tebriki ve Zorlu Holding CEO’sunun bu mesaja verdiği tepki, yalnızca bir kurumsal iletişim krizi değil, aynı zamanda liderlik, empati ve şirket kültürü üzerine önemli dersler barındıran bir vaka olarak karşımıza çıktı. Peki, bir aile şirketi yöneticisi için bu olaydan ne gibi dersler çıkartılabilir?
1. Yanlış İletişim, Yanlış Zaman, Yanlış Platform Eşittir Büyük Hasar
Aile şirketlerinde iletişim ele aldığımız en önemli konulardan biridir. Ve iletişim asla yalnızca bir mesaj göndermekten ibaret değildir. Önemli olan, mesajın kime, nasıl ve hangi ortamda iletildiğidir. Vestel CEO’sunun iyi niyetle gönderdiği bir mesajın, Zorlu Holding CEO’su tarafından eleştirilmesi ve tüm çalışanları içeren bir mail ile yanıtlanması, şirket içi krizlerin nasıl büyüyebileceğini gösterdi.
Özellikle hassas konuların herhangi bir platformda ve/veya düşünülmeden ele alınmış bir yazı üslubuyla ele alınması, yalnızca kişileri değil, şirketin itibarını da zedeleyebilir. Ayrıca üst düzey yöneticilerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları kurumsal bir çerçevede ve kapalı kapılar ardında ele almaları gerekir. Aksi halde, bu tür krizler çalışan motivasyonunu düşürür, güveni sarsar ve şirket kültürüne zarar verir.
2. Empati Eksikliği Bir Şirketin Dokusuna Zarar Verebilir
Liderlik yalnızca karar almak değil, aynı zamanda çalışanların ve toplumun değerlerine saygı göstermek demektir. Zorlu Holding CEO’sunun tepki gösterirken tüm çalışanları sürece dahil etmesi, liderlikte empati eksikliğinin bir kriz yaratabileceğini gösterdi.
Aile şirketlerinde liderler, şirket kültürünü ve çalışan bağlılığını güçlendirmek istiyorsa, toplumsal ve kültürel dinamikleri göz önünde bulundurmalıdır. Çalışanların değerlerine duyarsız kalmak veya bu değerleri görmezden gelmek, aidiyet hissini zayıflatır ve şirketin iç yapısında çatlaklar oluşturur.
3. Tutarlılık Şart
Bir şirketin resmi politikaları ile yöneticilerin bireysel söylemleri arasında çelişki olması, ciddi bir yönetim zaafiyeti olarak algılanır. Vestel ve Zorlu Holding arasında yaşanan kriz, şirket kültürünün net kurallar ve ortak değerler üzerinden inşa edilmesi gerektiğini gösteriyor.
Danışmanlık verdiğimiz Aile şirketlerinde de doğru yönetilmediğinde benzer durumlarla karşılaşılması olasıdır. Aile üyeleri arasında farklı jenerasyonlar olabilir ve/veya farklı bakış açıları gelişebilir. Burada önemli olan, bu büyüklükteki şirketlerde, şirketin temel değerlerinin, iç iletişim kurallarının ve kriz yönetim süreçlerinin önceden belirlenmiş olmasıdır. Aksi takdirde, bireysel hareketler, tüm şirketin güvenilirliğini sarsabilir. Daha orta büyüklükteki şirketlerde ise işletmenin yönetiminin sürekli eğitime ve güçlü bir kurum kültürünün oluşturulmasına özen göstermesi gereklidir.
4. Çatışma Yönetimine Anında Müdahale Edilmezse Kriz Derinleşir!
Vestel CEO’sunun mesajı sonrasında, Zorlu Holding tarafında yapılan iletişim hatası, şirket içinde bir güven kaybına yol açtı. Çalışanlar için şirketin içindeki bu anlaşmazlık belirsizlik ve güvensizlik yaratırken, dış paydaşlar için ise kurumsal yönetim eksikliğinin bir göstergesi haline geldi. Bu krizin daha fazla büyümemesi için şirket hızlı bir karar aldı ve Zorlu Holding CEO’su istifasını açıkladı.
Şirketlerde irili ufaklı krizlerin oluşması kaçınılmazdır. Hatasız kul olmayacağı gibi, hatasız organizasyon da olmaz. Ancak bu tür krizlerde hızlı, kontrollü ve profesyonel bir iletişim yönetimi olmazsa, olaylar büyüyerek şirketin itibarını sarsabilir. Özellikle üst düzey yöneticiler arasındaki fikir ayrılıklarının kamuoyuna yansıtılmaması ve ortak bir dille, şirketin çıkarlarını ön planda tutarak çözülmesi gerekir. Aile şirketi yönetimi için şu yazıya göz atabilirsiniz.
Peki krizden çıkış için aile şirketleri nasıl hareket etmeli?
• Empati ve saygı ön planda olmalı
• Şirket kültürü net tanımlanmalı
• Fikir ayrılıkları profesyonelce yönetilmeli
Daha büyük şirketlerde ise:
• İletişim stratejisi oluşturulmalı
• Kriz yönetimi mekanizmaları oluşturulmalı
Aile şirketleri, yalnızca finansal başarılarıyla değil, aynı zamanda liderlerinin krizleri nasıl yönettiği, çalışanlarıyla nasıl bir bağ kurduğu ve hangi değerleri benimsediğiyle uzun ömürlü olur. Aile şirketlerinde çatışma çözümü için şu yazıya göz atabilirsiniz. Vestel ve Zorlu Holding örneğinden alınacak en büyük ders, iletişimin yalnızca kelimelerden ibaret olmadığı, aynı zamanda güven, empati ve saygıyı da içerdiğidir.
Aile şirketlerinde kurumsallaşma, yalnızca süreçleri değil, aynı zamanda liderlik anlayışını da kapsamalıdır. Doğru iletişim ve kriz yönetimiyle, aile şirketleri nesiller boyunca ayakta kalabilir ve büyümeye devam edebilir.
Dostlarım, peki siz kendi şirketinizde bu tür krizleri önlemek için nasıl bir iletişim modeli uyguluyorsunuz?
Sevgiler,
Tunç Vidinli
